18.01.2007 - 10.02
tastamamına 1 aylık oldu atom karıncalarım, daha maaşımı almadım ve hatta maaşımın ilk ay maaşımın 3-4 gün sonra 15 günlük olarak yani 1 milyor yatacağı kesin bilgisine nail oldum.. hesap kapama mevzuatlarıymış kafam basmadı kurcalamadım.. muhasebeci anlattı, kayma oldu sene sonlarında olur hep dedi, sizinde ayın yarısından girdiğiniz için yarım maaşınız yatacak dedi.. neyse ne artık..
bitanem bugün aramamandan korkuyorum dün de konuşmadık önceki günde, 2 gün olmuş oldu.. 3.günde aramazsan neler olduğunu merak edebilme hakkımı kullancam. çok mu yoruyolar, çok mu yoruyosun, çok mu uzak telefonlar, az mı kontorun var.. dün gece rüyamda 45 kiloya düşmüştün, kemik yığını olmuş yüzün, sarıyerde bizim evimizdeydik.. ben seni orda bekliyomuşum ama hiç aydınlanmıyomuş hava, hep alaca saatler, bende biraz düşkün gözüküyordum rüyada vaktim hep yatakodasında geçiyor gibi yatak odasının kapısı sokak kapısı olmuş, ordan giriyosun.. ev okadar kalmış salonda yeller esiyor, inşaata dönmüş - pencereler kırık dökük.. bekliyodum gelmeni, başkaları geliyo gidiyo..biara bora geliyo oturuyo benimle .. o şişmandı hala. neyse sonlarına doğru uykumun, pudra açlıktan kudurup masamın üstündeki kültablasını yere fırlatıpta beni uyandırana kadar sen geldin, siyah bi tşört vardı üzerinde, terliydin, saçların hafif uzamıştı ve 45 kiloya düşmüştün..sarıldım ama çok kaskatıydın.. fazla kalmadan geri gittin, ya da ben uyandım ..oralar içiçe girdi..devam etmeye çalıştım olmadı.. pudra kafamı eşeledi durdu, sonrada saat çaldı..
indim servis gelmedi, 20 dakika bekledik aşağıda, komşu kadın ve bizim oradan binen diğer bir kadın.. 20 dakika günaydın dışında bana diyecek bişiy bulamadılar, günaydını da ben verdim keza. sora servisten serpil diye başka bi kadın arabasıyla önümüzden geçip bizi aldı, servis gecikecekmiş diye. arabayla gittik, arabada gene 4 kadın ve bir ben. herbiri annem yaşında, ama ben onların iş arkadaşları pozisyonunda olduğumdan benle konuşup sevgi şefkat göstermiyolar, hiçbir türlü ne yaptığım taek de neci olduğumla bile ilgilenmiyolar ya da ne biliyim nasıl olduğum, alıştınmı nasıl gidiyor vesaire.. ben onlarla yaşlarından başlarından tavırlarından çekinip konuşamadıkça onlarda benle konuşmuyor.. dışardan tuhaf gözüküyor, yani baya tuhaf.. umursadığım bişiy değil yoksa zerre kadar.. ben otostop yapmış filan gibiydim .. araba hadi özel bi durum serviste devamlı böyle.. lafa girme kendini tanıtma nezaketsizliğini gösteren benmiyim acaba allam allam..bunlar ne benim biricik güzel kafamda - tüüü çıkın gidin haydut salgılar - pejmurde endişeler..
neyse aşkım herşeyim, bi içeri gidip 2 gün önce basılması gereken ama laf anlatamadığım için ayaklandıramadığım matbaa ustalarının hareketsizliğinden dolayı ancak daha basılıyor olan, beni başkanın siniri ve gönül hanımın üstüste telefonlarına maruz bırakan 2 adet kıçı boktan kitabı takip etmeye gidiyorum, ellerimi arkama kovuşturup..
sonra çay içip sigara yakarım.. seni çok seviyorum.
şunu diğer bloga koydum ama belki ona bakmazsın, daha geldim geleli ilk myspace durağı.. dinlemedim uzunlamasına ama
http://www.myspace.com/thevenusflytraponegirlband
belki arkadaşlarndan bişiler çıkar akşam bakcam,
bitanem bugün aramamandan korkuyorum dün de konuşmadık önceki günde, 2 gün olmuş oldu.. 3.günde aramazsan neler olduğunu merak edebilme hakkımı kullancam. çok mu yoruyolar, çok mu yoruyosun, çok mu uzak telefonlar, az mı kontorun var.. dün gece rüyamda 45 kiloya düşmüştün, kemik yığını olmuş yüzün, sarıyerde bizim evimizdeydik.. ben seni orda bekliyomuşum ama hiç aydınlanmıyomuş hava, hep alaca saatler, bende biraz düşkün gözüküyordum rüyada vaktim hep yatakodasında geçiyor gibi yatak odasının kapısı sokak kapısı olmuş, ordan giriyosun.. ev okadar kalmış salonda yeller esiyor, inşaata dönmüş - pencereler kırık dökük.. bekliyodum gelmeni, başkaları geliyo gidiyo..biara bora geliyo oturuyo benimle .. o şişmandı hala. neyse sonlarına doğru uykumun, pudra açlıktan kudurup masamın üstündeki kültablasını yere fırlatıpta beni uyandırana kadar sen geldin, siyah bi tşört vardı üzerinde, terliydin, saçların hafif uzamıştı ve 45 kiloya düşmüştün..sarıldım ama çok kaskatıydın.. fazla kalmadan geri gittin, ya da ben uyandım ..oralar içiçe girdi..devam etmeye çalıştım olmadı.. pudra kafamı eşeledi durdu, sonrada saat çaldı..
indim servis gelmedi, 20 dakika bekledik aşağıda, komşu kadın ve bizim oradan binen diğer bir kadın.. 20 dakika günaydın dışında bana diyecek bişiy bulamadılar, günaydını da ben verdim keza. sora servisten serpil diye başka bi kadın arabasıyla önümüzden geçip bizi aldı, servis gecikecekmiş diye. arabayla gittik, arabada gene 4 kadın ve bir ben. herbiri annem yaşında, ama ben onların iş arkadaşları pozisyonunda olduğumdan benle konuşup sevgi şefkat göstermiyolar, hiçbir türlü ne yaptığım taek de neci olduğumla bile ilgilenmiyolar ya da ne biliyim nasıl olduğum, alıştınmı nasıl gidiyor vesaire.. ben onlarla yaşlarından başlarından tavırlarından çekinip konuşamadıkça onlarda benle konuşmuyor.. dışardan tuhaf gözüküyor, yani baya tuhaf.. umursadığım bişiy değil yoksa zerre kadar.. ben otostop yapmış filan gibiydim .. araba hadi özel bi durum serviste devamlı böyle.. lafa girme kendini tanıtma nezaketsizliğini gösteren benmiyim acaba allam allam..bunlar ne benim biricik güzel kafamda - tüüü çıkın gidin haydut salgılar - pejmurde endişeler..
neyse aşkım herşeyim, bi içeri gidip 2 gün önce basılması gereken ama laf anlatamadığım için ayaklandıramadığım matbaa ustalarının hareketsizliğinden dolayı ancak daha basılıyor olan, beni başkanın siniri ve gönül hanımın üstüste telefonlarına maruz bırakan 2 adet kıçı boktan kitabı takip etmeye gidiyorum, ellerimi arkama kovuşturup..
sonra çay içip sigara yakarım.. seni çok seviyorum.
şunu diğer bloga koydum ama belki ona bakmazsın, daha geldim geleli ilk myspace durağı.. dinlemedim uzunlamasına ama
http://www.myspace.com/thevenusflytraponegirlband
belki arkadaşlarndan bişiler çıkar akşam bakcam,
0 Comments:
Post a Comment
<< Home